Küçük esnaf-tüccar-sanayici neden kurtarılmalı

Yerel –küçük esnaf ve sanayici neden KURTARILMALIDIR.

İnsanoğlu bildiğimiz kâinatta yaratılmış en zeki varlık

Buna rağmen Allah insanı yaratırken sanırım çok ta fazla acıyı yarınlara ve gelecek nesillere taşımasın diye unutkan yaratmış ki ;

Unutur her seferinde geçmişte olanları.

Oysa geçmişteki kötü toplumsal olayların birçoğu ülke ekonomilerinin kötülüğü sebebi ile vuku bulmuştur.

Bir insan topluluğunun ekonomisinin kötü olduğunda neler olduğunu tarihte Osmanlının yıkılışında yakın geçmişte dünyanın bir çok yerinde bugün ise kuzey Afrika da görüyoruz.

Daracık bir meydanda tüm insanlar isyanda. Din, dil, ırk, renk ayırmaksızın hep bir ağızdan tek cümle aslında söyledikleri aç olduklarıdır ve Kötü ekonomidir;

Özgürlük adı altında açlıktır sebep ve ülke kazanımlarının dengesiz dağılımıdır halkta.

Hatırlayalım şimdi;

Neydi Tunus ta ateşi yakan kıvılcım.

Üniversite mezunu bir seyyar satıcının evine ekmek götüre me-me -si.

Bir toplumda ilk paradoks Üniversite mezunu nun seyyar satıcılık yapması.

Düşünün ki bir çocuğu alıp 20 yıla yakın eğitiyorsunuz sonra kayıt dışına zorluyorsunuz.

Sonraki paradoks üniversite mezunu birinin okuyup karnını doyura-ma-ma-sı.

Kendi açlığına da dayanabilir insanoğlu bunun için yakmaz kendini.

Fakat evlatlarına ana babasına ekmek götürememeyi?

Hele hayat mücadelesinde üzerine düşeni yapmışken üniversite bitirmişken?

Ailesinin aç yaşaması?

Bunu kaldırması zordur.

Kendini yaktı!

Yakan ın Üniversite mezunu olması dikkat çekici.

Geçen bir toplantıda Afrika hizmet gönüllüsü İbrahim ceylan ağabeyin Afrika yı anlatırken bazı Nijer li ler ile ilgili.

((Çok fakirler fakat fakir olduklarının farkında değiller, bundan dolayı mutlu lar.))

Yani dünyadan haberleri yok.

Yani biraz daha Türkçesi çok cahiller.

Bu cümleden yola çıkıp. Ve olayı top yekûn değerlendirir isek.

Aç insan tehlikeli insan!

Fakat daha tehlikelisi!

Eğitimli aç insan!

Evet, Sevgili sosyal sorumluluk yüklenmiş insanlar.

Elbette her şeyden önemlisi öncelikle insanların ülkesinin olabilmesi.

Fakat Dünya da yaşananlar da gösteriyor ki bir ülkenin ekonomik durumu tüccarının esnafının çalışanının yani halkının ekonomik durumu da göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir.

Bir ülkede birkaç ailenin veya birkaç sanayicinin veya belirli bir gruba mensup bir grubun ekonomisinin iyi olması insanoğlunun varlığından beri hep sorun teşkil etmiştir.

Güç sahipleri, bir şekilde elde ettikleri güç ile.

Halkı göz ardı edip, halkı yok sayıp, kendilerinden başkası insana layık bazı imkanları hakk etmiyor gibi davranıp bir ülkenin var olma sebebi olan halkı sadece kendi varlıkları için varlar diye düşünür ve böyle davranırsa sosyal patlamalar geçmişte kaçınılmaz olmuştur bu günde kaçınılmaz olmaktadır gördüğünüz gibi

zira inancıma göre adem aleyhisselamdan beri insan insandır temel ihtiyaçları aynıdır değişmemektedir ve değişmeyecektir de.

Dünyada yaşananlar bu gün ve dün göstermiştir ki bir ülkede ekonomi çok şey demektir.

Elbette biz tüccarlar ülke siyasetine karışmak istemez uzak durmaya çalışırız iki sebebi vardır.

Biri zamanımızın olmaması;

İkincisi ise ticaretimize siyasetin zarar vermesi olasılığı;

Bu ve bunun gibi sebeplerde ülkenin siyasal, sosyal ve hatta ekonomik konularında bile söz söylemek istemeyiz.

Birçok iş adamı gibi bende hiç siyaset yapmadım.

Fakat hep küçük esnafın tüccarın sanayicinin bir ülkede var olması gerekliliğini savundum.

Belki de orta ölçekli bir ticaret yapışımdandır küçük ve orta ölçekli esnaf, sanayici ve tüccarı bu kadar savunmaya çalışmışlığım.

Değişik desteklemeler dağıtılarak ayakta durması gerekliliğini değil.

Gerçek ticaret yaparak ayakta durması gerekliliğini savundum.

Bunun için devletin pozitif menfaat sağlayarak bu kurumların kendi ayakları üzerinde durmasını, çalışarak kendi kazançlarıyla ayakta durmaları gerekliliğini savundum.

Zira halkın çalışmaya işe ihtiyacı vardır.

Halk ülkede oluşan iş gücü ile karnını doyurur.

Hele ki günümüzün her yerini kapitalizmin kapsadığı dünyamızda iş şarttır.

Sağlık için iş gerekir.

Okul için iş.

Seyahat için iş gerekir.

Çocuk doğurmak için iş.

Şehirlerde tuvalete gidebilmek için bile iş gereklidir.

Hiçbir mekanizma yoktur ve olmamıştır ki istihdam konusunda halkça oluşturulmuş esnaf tüccar sanayici ve tarım ın yerini tutsun.

Aksi uygulamalarda olmuştur dünya kurulalı kölelik sisteminin olduğu dönemlerde işsizlik istatistikleri sıfır ı göstermiştir zira o dönemde işsiz yoktur tüm halk belirli bir zümrenin işçisidir karın tokluğuna.

Şükür Allaha neslimiz ve halkımız genel anlamda Afrika burnumuzun dibinde olmasına rağmen köle sistemine itibar göstermemiştir.

Çok uzunca süredir yerel esnaf yok edilmektedir kapitalist düzenin dayattığı serbest piyasa ekonomisince.

Şirk-et yeterince büyükse dünyamızda yaptığı hemen he men her şey mubaha yakındır.

Örneğin açtıkları on bin lerce metre kare mağaza ile yüzlerce ticarethanenin kapanmasına sebep olup yüz binlerce insanın dolaylı işsiz kalmasına sebep olan şirketler biz istihdam sağlıyoruz diye reklâm kampanyaları yapabiliyor ve halka bunu inandırabiliyorlar.

Fakat şirket küçükse yok olmaya mahkûm dur.

Dünyada ki tüm ekonomi önderlerde aynı şeyi tekrarlamaktadır.

Birleşin küçükseniz yok olursunuz.

Bunu bir tek şey için söylemektedirler!

Yarın haklı çıkmak için.

Biz size demiştik birleşin diye birleşmediniz yok oldunuz bizde kabahat yok demek için!

Yani kimle nasıl ve neden birleşecek tüccar bunların cevabı sırdır zira küçük esnafın tüccarın tamamı birleşse kapitalist düzenin şirk-etleri kadar büyük olma ve o şirk-etle rle mücadele etme şansları yoktur.

Büyük olmayanın yaşayamaması neticesinde bir ülkede sadece büyüklerin var olması neticesinde halk işsizliğe vesilesi ile de yoksulluğa sürüklenecektir.

Ülkemizdeki eğitim düzeyi çevremizdeki bir çok ülkeden daha üst düzeydedir.

Ne demiştik yazımızın başında

En tehlikeli insan aç insan!

Daha da tehlikelisi eğitimli aç insan!

Şükür Allaha ki henüz Türkiye aç açıkta değildir.

İnançlarımızın aile yapımızın akrabalık bağlarının örfümüzün adetlerimizin sağlamlığı ve henüz çökmemişliği insanların dayanışmasını en büyük kazanımımızdır.

Fakat önlem alınmalıdır.

Her şeye rağmen istihdam olmazsa olmazdır.

Ülkemizde İstihdamı büyük ölçüde karşılayan ve hızla yok olmakta olan küçük esnaf tüccar sanayici yok olmaktan kurtarılmalıdır.

Bu bu kurumlara geçici pansumanlarla günü kurtaracak teşviklerle değil temelde yok olmalarını sağlayan faktörlere dur diyerek sağlanmalıdır.

Bu nu siyasilere anlatmak her İstanbul ticaret odası meclis ve komite üyesinin büyüğü ve küçüğü ile her tüccarın görevidir.

Zira tekrar ediyorum bir ülke için istihdam olmazsa olmaz bir gerçektir.

Bir ülke ekonomisinin bir gurup için değil halk için iyi olması olmazsa olmazlardandır.

Yeryüzünde görülmüştür ki hepsi benim olsun diyenler bir nesil dahi geçmeden ya ülkelerinde paralarını yiyemiyorlar yada kaçaklar gibi başkalarının ülkelerinde zengin bir sefalet içerisinde sığınmacı olarak başkalarının korumasına muhtaç korku içerisinde yaşamları sona eriyor.

Yukarıdaki bir sürü sebeptendir ki farkında olmasalar da İstanbul ticaret odası ve meclis üyeleri, komite üyeleri ve dahi tüm üyeleri ve tüm İstanbul tüccarları sanayicileri esnafları ülkede göründüklerinden çok daha önemli ülke yönetiminde etkin olmasalar da ülkede çok daha etken insanlardır.

Yüklenmiş oldukları istihdam ise ülkenin bel kemiği ve ülke sosyal huzuru için olmaz ise olmazıdır

Bu odamız başkanları başta olmak üzere tüm oda bireylerince her platformda anlatılmalı ve duyurulmalıdır.

Bilinmeli ve göz ardı edilmemelidir ki günümüzde ülke ekonomisi ve istihdamı için yerel küçük esnaf sanayici ve tüccar olmazsa olmazlar arasındadır.

Yerel küçük ve orta ölçekli esnaf büyük para sahiplerinin cenderesinden bu ülkenin sahiplerince kurtarılmalı ve batırılmaları engellenmelidir.